12/14/07

Kâse tamiri


Kâse, Çinlilerin yaşamlarında çok önemli bir yer tutuyor. Çin'de "iş aramak", "kâse aramak" olarak, "iş kaybetmek" ise "kâse kaybetmek" olarak ifade ediliyor; istikrarlı ve yüksek gelirli bir işe sahip olanlara da "demir kâse" veya "altın kâse" sahipleri deniyor.

Günümüzde evde bir kâse kırılırsa atılır. Ancak eski zamanlarda, sıradan ailelerde, kırılan kâse genellikle tamir ettirilirdi. Böylece, kâse tamirciliği ve kâse tamircileri ortaya çıkmıştır.

Kâse tamircisi genellikle yaşlı bir adam olurdu. Sırtına bir sırık alır, sırığın bir ucunda katlanabilen bir tabure, diğer ucunda da iki çekmeceli küçük bir dolap bulunurdu. Üst çekmecede kâse tamir etmek için aletler, yani birkaç delgi, bir katlanabilen yay, birkaç kutu büyüklü küçüklü çivi ve bir şişe beyaz tutkal bulunurken, aşağı çekmecede ise çeşitli değerli kâse parçaları yer alırdı. Tamirci, köye girince, "Kâse tamircisi geldi" diye bağırırdı.

Müşteri gelince, tamirci sırığı yere indirip, küçük taburesi üzerine oturarak tamir edilecek kâseleri tane tane inceler ve her bir kâseyi tamir etmek için kaç çivi ve ne kadar para gerektiğini söylerdi. Böylece müşteri, kâselerini tamir ettirip ettirmeyeceğine veya hangilerini tamir ettireceğine karar verirdi. Bunlar üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra tamirci kâseyi tamir etmeye başlardı.

Tamirci, ilk önce ince bir keten iplikle kırık kâseyi sıkı bir şekilde bağlayıp, çatlak olan yerlere iki taraflı küçük delikler açar, daha sonra bronz çivileri deliklerin içine sokup, çekiç ile hafifçe vurarak, çivileri kâse üzerine sağlam bir şekilde yerleştirirdi. Daha sonra tamirci, tutkalı çivilerin yerleştirildiği yerlere sürerdi. Böylece, kâse tamiri tamamlanırdı.

Bazı değerli kâselerin yalnızca bir parçası kırılmış ve bu parça kaybolmuşsa, tamirci benzer renkte bir parçayı kâse üzerine yerleştirirdi.
Kaynak:cri.cn